Altın Portakal’da sansür tartışması

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Altın Portakal Film Festivali’nde sansür uygulandığına dair çıkan iddialara yazılı bir açıklama yaparak yanıt verdi. Başkan Böcek, festivalin özgürlüğü ve bağımsızlığına vurgu yaparak, gelecekte de bu ilkeleri korumaya devam edeceklerini belirtti.

Antalya Altın Portakal Film Festivali, Türkiye’nin en köklü ve saygın sinema etkinliklerinden biri olarak bilinirken, son dönemlerde festivalde sansür iddiaları gündemi sallamıştı. Bu iddialara cevap veren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivalin özgürlük ve bağımsızlık ilkelerine olan bağlılığını vurguladı.

Başkan Böcek, açıklamasında şunları söyledi: “Antalya Altın Portakal Film Festivali, tarihin en zorlu dönemlerinde var olmuş ve filmlerin sınırları aşan tüm duygularına ev sahipliği yapmıştır. İnsanlığın tarih boyunca yanında ve karşısında olduğu ne varsa, sanatla dile getirilmiş olmasına özgürlük olarak bakmıştır.”

Başkan Böcek, geçtiğimiz dört yıl boyunca festivalin seçici kurullarına, jürilere, filmlerin içeriğine ve kazananlarına müdahil olmadıklarını ve bundan sonra da olmayacaklarını vurguladı. Ayrıca, ulusal yarışma kategorisinin, festivali özüne döndürme inancıyla geri getirildiğini ve bu kararın sansüre karşı bir duruşun göstergesi olduğunu belirtti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, “Ulusal ve uluslararası faaliyetlerimizle; Antalya’mıza ve sinemaseverlere verdiğimiz sözü tutarak, çalıştığımız her alanda olduğu gibi sinema emekçilerinin gayretlerine daima destek olacağız” dedi. Cumhuriyet’in 100. yılını ve Festival’in 60. yılını kutlarken, Altın Portakal Film Festivali’ni daha ileriye taşımak için azim ve kararlılıkla çalışacaklarını belirtti.

Bu açıklama, Altın Portakal Film Festivali’nin bağımsızlığını ve özgürlüğünü koruma konusundaki kararlılığını vurgularken, sansür iddialarının üzerindeki tartışmaları daha da derinleştirebilir.

Haber: Çiler İLTUŞ

Yol kenarında kalmış türbeler

Antalya şehrinde, bazı türbelerin sokak aralarında ve yol kenarlarında bulunması, geleneksel uygulamalar ve tartışmaları beraberinde getiriyor.

Antalya, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehir olmasının yanı sıra, şehir içinde bulunan türbeleriyle de dikkat çekiyor. Ancak bazı türbelerin konumu ve üzerlerindeki uygulamalar, yerel topluluklar arasında farklı görüşlere neden oluyor.

Milli Egemenlik Caddesi alt kısmında bulunan Evliyaullah Bingazi Türbesi ve Andızlı mezarlığı karşısındaki Aşık Doğan Dede Türbesi, şehir merkezinde yer alıyor. Ancak her iki türbenin de sokak aralarında ve yol kenarlarında konumlanmış olması, bazı vatandaşlar arasında dikkat çekiyor.

Evliyaullah Bingazi Türbesi’nde ise dikkat çeken bir yazı bulunuyor. Türbenin dışına asılmış olan bu yazıda, “Dinimiz İslam’da türbe ve kabirlere bez bağlanmaz, kilit bağlanmaz, mum dikilmez, etrafında dönülmez. Yukarıdaki davranışlar bidatdır. Haramdır. Sadece dua edilir ve Kur’an-ı Kerim okunur” ifadeleri yer alıyor.

Bu yazı, türbelere yönelik geleneksel uygulamalarla İslam dinindeki kurallar arasındaki dengeyi sorgulatıyor. Kimileri türbelere ziyaretlerin, duaların ve hediyelerin bir gelenek olduğunu savunurken, diğerleri ise İslam’ın temel öğretilerine uygun olarak sadece dua ve Kur’an okunması gerektiğini vurguluyor.

Antalya’daki bu türbelerin sokak aralarında bulunması ve üzerlerindeki uygulamalar, şehirde kültürel çeşitliliğin ve farklı inançların bir yansıması olarak görülebilir. Ancak bu tür yerlerin gelecekte nasıl korunacağı ve düzenleneceği konusunda toplum arasında bir uzlaşı gerekebilir.

Antalya’da bulunan türbelerin ve benzeri dini mekanların sürdürülebilir bir şekilde korunması, yerel halkın ve din adamlarının katılımını gerektirebilir. Aynı zamanda, türbelerin tarihi ve kültürel değerlerinin korunmasının yanı sıra, İslam dininin öğretilerine uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır.

Haber: Çiler İLTUŞ

 

Altın Portakal’da 27 filmi ve jüriyi çektiren ‘Kanun Hükmü’ filmi, geri alındı

BU yıl 60’ıncısı düzenlenecek Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda yarışan, filmde yer alan kişiyle ilgili yargı sürecinin devam ettiği gerekçesiyle seçkiden çıkarılınca jüri üyelerinin görev yapmama ile 27 yönetmenin filmini çekme kararı aldığı ‘Kanun Hükmü’ filmi, ‘yargılama süreci devam etmediği belgelendiği’ gerekçesiyle seçkiye geri alındı.

Türkiye’nin en uzun soluklu film festivali olan, bu yıl 60’ıncısı yapılacak Antalya Altın Portakal Film Festivali, 7- 14 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. Festivalde, ‘Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda 8 film yarışmaya hak kazandı. Altın Portakal Film Festivali Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu, ‘Kanun Hükmü’ filminde yer alan bir kişi ile ilgili yargı sürecinin devam ettiği gerekçesiyle filmin yarışma seçkisinden çıkarıldığını açıkladı.

Bunun üzerine filmin yönetmeni Nejla Demirci, tepki göstererek kararın sinema ve belgesellere yapılan bir darbe olduğunu belirtti. Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması, Edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması ve Belgesel Film Yarışması jüri üyeleri, meslektaşlarıyla yan yana duracaklarını açıkladı. Jüri üyeleri imzalı ortak açıklamada, filmin Belgesel Yarışma seçkisine geri alınmasıyla görevlerini yerine getireceklerini açıkladı.

27 FİLM ÇEKİLDİ

Açıklamaların ardından festival yönetimi konuya dair bir açıklama yapmazken, dün Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Ulusal Belgesel Film Yarışması ve Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nda yer alan 27 filmin yönetmen ve yapımcısı, filmlerini festivalden çekme kararı aldıklarını sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımla duyurdu.

‘BELEDİYE DAHİL OLMAMIŞTIR’

Dün gece saatlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Muhittin Böcek sosyal medya hesaplarından bir açıklama yaptı. Böcek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Antalya Altın Portakal Film Festivali, tarihin en zorlu dönemlerinde var olmuş ve filmlerin sınırları aşan tüm duygularına ev sahipliği yapmıştır. İnsanlığın tarih boyunca yanında ve karşısında olduğu ne varsa, sanatla dile getirilmiş olmasına özgürlük olarak bakmıştır. Antalya Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz 4 yıl boyunca seçici kurulların oluşmasına, jürilerin belirlenmesine, filmlerin içeriğine ve filmlerin kazanıp kazanmaması konusuna hiçbir şekilde dahil olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.”

‘SANSÜRE KARŞI OLAN DURUŞUMUZUN EN NET GÖSTERGESİDİR’

Sinema emekçilerinin gayretlerine daima destek olacaklarını belirten Böcek, açıklamasında şunları kaydetti:

“Daha önceki yönetim tarafından festival kapsamından çıkarılan ulusal yarışma kategorisi, büyük emeklerle ve festivali özüne döndürme inancıyla bizim dönemimizde yeniden festival kapsamına alınmıştır. Bu karar, bizim sansüre karşı olan duruşumuzun en net göstergesidir. Son 4 yıldır olduğu gibi, Antalya Büyükşehir Belediyesi filmlerin ve kurulan hayallerin büyümesi için festival süresi boyunca sadece ve sadece ev sahipliği görevini üstlenmektedir. Bu ev sahipliği uluslararası bir festival olan Altın Portakal Film Festivali’nin bağımsızlığı ve özgür yapısı için kritik bir öneme sahiptir. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Festivalimizin 60’ıncı yılını kutlarken Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni daha da ileriye götürmek için aynı azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”

FİLM GERİ ALINDI

Sabah saatlerinde festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu yazılı bir açıklama yaparak filmin seçkiye geri alındığını açıkladı. Boyacıoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“22.09.2023 tarihinde yapılan duyuru ile 60’ıncı Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Film Yarışması seçkisinden çıkarılan ‘Kanun Hükmü’ adlı belgesel filmde yer alan kişi ile ilgili yargılama sürecinin devam etmediği tarafımızca belgelendiği için filmin yarışma seçkisine geri alınmasına karar verilmiştir.”

‘KAZANDIK’ PAYLAŞIMI

Kararın ardından Kanun Hükmü filminin yönetmeni Nejla Demirci, kararı ‘Kazandık’ yazarak sosyal medya hesabından paylaştı. (DHA)

Başkan Savaş, ANTGİAD’ın konuğu

ANTALYA Genç İş İnsanları Derneği’nin bir otelde genişletişmiş üye toplantısına katılan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, deprem ile ilgi konuşma yaptı. Konuşma sonrasında, ANTGIAD Başkanı Osman Sert, Savaş’a Hatay evlerini simgeleyen minyatür kabartma tablo hediye etti.

Antalya Genç İş İnsanları Derneği’nin olağan genişletilmiş üye toplantısı yapıldı. Derneğin toplantısına Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da katıldı. Toplantı, dernek başkanı Osman Sert’in konuşması ile başladı. Başkan Sert, “Doç. Dr. Lütfü Savaş Başkanımız, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız aslen bir hekim. Kayseri’de, Balıkesir’de, İstanbul’da, Adana’da hekimlik yaptıktan sonra, insanların hayatına dokunduktan sonra yerel yönetimlerde de insanların hayatına dokunmayı tercih etmiş ve Antakya’da belediye başkanlığına layık görülmüş. Ardından 2014 yerel seçimleriyle birlikte Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilmiş bir belediye başkanımız” diye konuştu.

‘HATAY’IN BİZLER İÇİN ÇOK BÜYÜK ÖNEMİ VAR’

Sert “Sayın başkanım az önce de değindiğim gibi Hatay’ın bizler için çok büyük bir önemi var. Şubat ayında meydana gelen depremden sonra, yapılması gerekenler ile ilgili adımları attınız ve halen de yapmaya devam ediyorsunuz. Bugünün de ben bunun bir parçası olduğunu düşünüyorum. Tekrardan geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum” dedi.

Başkan Sert’in konuşmasından sonra Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş söz aldı. Savaş, “Öncelikle dernek üyelerine ve sizlere çok teşekkür ediyorum. Şimdi biz bugünü yaşamanın ne olduğunu anlatmak istiyoruz size. Biz çok önemli bir gece yaşamıştık. Kasımpaşa’da süper ligde bir futbolcumuz vardı. Sakattı pek yer bulamıyordu takımda. Artık takımdan ayrılmak isterken hoca seni bu hafta oynatacağım demiş, biz de biraz zor günler yaşıyorduk. Süper lige kötü başlamıştık ama Volkan Demirel’den sonra çıkışa geçtik. O gece maç 0-0 devam etti. Uzatmalar son dakikasında frikik yaşandı. Yağmurlu bir akşamdı. Takımda yer bulamayan futbolcumuz o gece bir frikik çekti ve gol oldu. O gece tüm Hatay sevinçten uyuyamadı. Tam uykuya daldığımız zaman küçük bir kıyametle uyandık” diye konuştu.

‘110 SANİYE SÜRDÜ VE BİTMEDİ 4 FAY HATTI ÜST ÜSTE YIKILDI’

Konuşmasına devam eden Savaş, “O kıyameti yaşadık, 110 saniye sürdü ve bitmedi. 4 fay hattı üst üste yıkıldı. Bu depremin nasıl olduğunu bilim adamları hala keşfedemedi. Depremin yüksek frekans dalgayla başlayıp yavaş yavaş söndüğünü görürsünüz. Burada deprem dalgaları giderek artmış. Antakya merkezli depremde normalde 0.43 hesaplıyorlar depremi bizim orada 1.69’a kadar çıkmış. Hatay’da 96 bin 654 tane bina ya yerle bir oldu, ya da ağır hasarlı yıkılacak hale geldi. 262 bin ev demek 46 bin iş yeri demek bununla birlikte resmi rakamlarla birlikte, resmi rakamlara göre 23 bin 65 kişiyi kaybettik, 451 kişinin kimliği tespit edilemedi, 210 kişi de hala kayıp böyle bir deprem yaşadık. Bu depremi hiç kimse tarif edemiyor, çünkü böyle bir deprem daha önce hiç olmamış, 4 tane fay hattı üst üste binmemiş. O günlerde tabii yağmur yağıyor, gece sıfırın altına düşüyor hava. İlk beş gün tabii müthiş bir kaos yaşadık” dedi.

‘O GÜNLERDEN BUGÜNLERE GELDİK’

Savaş; “O günlerden bugünlere geldik, birçok canı kaybettik. Mal kaybını da fazla seviye de yaşadık. Beni hem bir akademisyen hem bir doktor hem de bir siyasetçi olarak üç şey etkiledi. Birincisi birçok canı kaybettik, birçok insanımızı kaybettik. Malımızı kaybettik ama şunu gördük ki Türkiye’de insanlık hala ölmemiş yaşıyor. Üçüncü günden itibaren Türkiye’den ve yurtdışından müthiş bir destek geldi. Ben onun için dernek başkanımıza ve üyelere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a, Dernek Başkanı Osman Sert Hatay’ın geleneksel mimarisini simgeleyen, Hatay evlerini anlatan minyatür bir tablo hediye etti. Ardından Başkan Sert’in derneğin yeni üyelerini toplantıda tanıtmasıyla, program sona erdi. (DHA)

Şehit ve Gazi ailelerinin servis sitemi

Antalya’da yeni eğitim öğretim yılı başladığında, servis ücretleri dar gelirli vatandaşlar arasında tartışma konusu oldu. Şehit ve gazi çocuklarına yönelik yüzde 50 indirim uygulanmaması eleştirilere neden oluyor.

2023-2024 eğitim öğretim yılında Antalya’da servis ücretleri, özellikle uzak mesafelerde yaşayan aileleri zorlamaya başladı. 0-3 kilometre arası servis ücreti bin 420 lira, 3-6 kilometre arası bin 460 lira, 6-9 kilometre arası bin 530 lira, 9-12 kilometre arası bin 620 lira ve 12-15 kilometre arası bin 670 lira olarak belirlendi. Ancak, bu tarife dahil olmayan birçok öğrenci ve veli, UKOME’nin 2023/08-396 sayı numaralı kararında bulunan şehit ve gazi çocuklarına yüzde 50 indirim uygulanması hükmünün uygulanmadığına dikkat çekiyor.

Antalya’daki veliler, servis ücretlerinin artmasının dar gelirli aileleri zorladığını belirtiyorlar. Servis ücretlerinin her yıl artması, ailelerin ekonomik sıkıntı yaşamasına neden oluyor. Aynı zamanda, şehit ve gazi çocuklarına yönelik yüzde 50 indirim uygulanmaması, sosyal adalet ve yardımlaşma ilkesine aykırı olarak görülüyor.

UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi), servis ücretleri ve indirim politikaları konusunda kararlar alırken, bu tür uygulamalardaki adaleti ve erişilebilirliği gözetmek önemlidir. Şehit ve gazi çocuklarına yönelik uygulanan indirimler, bu ailelerin ekonomik yüklerini hafifletmeyi amaçlar ve onların daha iyi bir eğitim almalarına yardımcı olur.

Antalya’da birçok aile, bu konuda yetkililerden ve ilgili mercilerden gerekli adımların atılmasını ve şehit/gazi çocuklarına yönelik yüzde 50 indirim uygulanmasını bekliyor. Servis ücretlerindeki artışın, ailelerin çocuklarının eğitimine erişimini zorlaştırmaması ve eğitimde adaleti koruması için çözümler aranıyor.

Haber: Çiler İLTUŞ