Çip krizi yok!

Çip krizi yok!

ABONE OL
Ekim 16, 2023 14:05
Çip krizi yok!
16 Ekim 2023
0

BEĞENDİM

ABONE OL
  • Antalya Emlakçılar ve İş Takipçileri Oto Galerisi Esnaf Odası Başkanı & Antalya Oto Galeri Kooperatifi Başkanı İsmail Çağlar, son aylara damgasını vuran çip krizine yorum getirdi.
  • Birçok sektörün kesişim noktasında bulunan ve küresel sorun olarak tanımlanan sürece ilişkin görüşlere destek vermediğini belirten Başkan Çağlar, “Pandemi döneminden beri, çip krizinin olduğuna inanmıyorum” dedi.

Çevremizdeki tüm elektronik cihazların içerisinde yer alan yarı iletken çipler, kişisel alanlarımız ile sınırlı kalmayarak iletişim, sağlık, savunma, otomotiv alanındaki kritik önemini korumayı sürdürüyor. Pandemi dönemine paralellik gösteren süreçte varlığını ilan eden çip krizi, belirli bir kesim tarafından ‘üretimi durma noktasına getiren etken’ olarak tanımlanırken, diğer kesimler tarafından ise yok sayılıyor. Küresel ölçekte yarı iletken çip üretiminin çiplere olan ihtiyacı karşılayamaması olarak tanımlanan çip krizi, birçok fabrikada üretime ara vermeye sebebiyet verirken, otomotiv sektöründe de ‘araç gelmiyor’ söylemlerine aracılık etti. Bayilerin araç fiyatlarında ciddi oranda artış gözlenirken, mevcut giderlere aksesuar, bakım, boya, koruma, temizlik gibi kalemlerin eklenmesi de mevcut maliyetlerin afaki rakamlara ulaşmasında gerekçe gösterildi.

“ÇİP KRİZİ DENİLDİ, LOJİSTİK KRİZİ DENİLDİ”

Sürece ilişkin gelişmeleri, “Hem yetkili satıcılar hem bireysel satıcılar için sınırlama getirdik” diyerek yorumlayan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, en çarpıcı alanlardan bir tanesi olan otomotiv sektörünün birçok tanımlamaları içerisinde barındırdığına dikkat çekti. Bakan Bolat, “Çip krizi denildi, lojistik krizi denildi. Baktığınızda araç bulunmaması, özellikle sıfır araçların ortada olmaması, bunların büyük ölçüde stoklandığı ihbarları ve bilgileri, müşterilere karşı araç yok deyip anormal taleplerde bulunmak ve çeşitli haksız ticari uygulamalar gibi düzenlemeler oldu” dedi.

CUMHURBAŞKANI: PİYASAYI TOPLAYIN, DÜZENLEYİN

Hükümetin bundan 1,5 yıl önce 6 ay 6 bin kilometre sınırlaması getirdiğini hatırlatan Bakan Bolat, “Çünkü bu da şundan kaynaklanıyor. Araç sıkıntısı olduğu için bugün aracı al, yarın üzerine yüzde 30, yüzde 40 koy sat gibi uygulamaları önlemek amacıyla bunlar yapılmıştı. Biz de göreve geldikten sonra bu noktada önce tebdili kıyafetle denetimlerimizi artırdık. Hükümet olarak Cumhurbaşkanımızın da bize verdiği talimat bu piyasayı toparlayın, düzenleyin olmuştu. Yani işini doğru yapan ve meslek etiğine uyan herkesin karşısında biz saygı duyuyoruz. Takdir ederiz ama oto piyasası herkesi ilgilendiren bir alan. 27 milyon araç var Türkiye’de. 26 milyon hane var. Her haneyi ilgilendiren bir konu. Belirsizlik ve dalgalı bir seyirdi. Burada haksız kazançlar çok büyük söz konusu oluyordu” diye konuştu.

“BİR GÜNDE BU KADAR ARABA NEREDEN GELDİ?”  

Sektöründeki gelişmeleri yakından takip eden Antalya Emlakçılar ve İş Takipçileri Oto Galerisi Esnaf Odası Başkanı & Antalya Oto Galeri Kooperatifi Başkanı İsmail Çağlar, otomotiv sektöründeki yaygın kanı olan çip krizine farklı bir yorum getirdi. “Başından beri bu sürece inanmıyorum” diyen Başkan Çağlar, İstanbul’da tespit ettikleri stok durumundaki araçları gerekçe göstererek, “Düne kadar araba yoktu. 5-6 liraya gün veriliyordu. Hayırdır? Fiyat artırılması engellenince ekstra para isteniyordu. Bunlar yasaklanınca, 3-5 tane büyük bayiye cezalar kesildi. Bugün bayiler, ‘Araba var. Araba alır mısın?’ diye insanları arıyorlar. Ne oldu şimdi? Bir günde bu kadar araba nereden geldi?” dedi.

“BULDUKLARI ADAMLARA ARABA TOPLATIYORLAR”

2002 ile 2012’nin Oto Koç bünyesinde faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydeden Başkan Çağlar, “Bizim iş yaptığımız dönemlerde, 2. el araç geldiği zaman almazlardı. Bizlere ‘Mutlaka aracı sat’ derlerdi. Şimdi ne yaptılar? Parayı yığdılar. İçine de bir sürü adam buldular. 2. el araba alıp satan elemanlar tuttular. Bugün o insanlara, dışardan araba toplatıyorlar. Çip krizi diye bir şey yok. Ben inanmıyorum çip krizi diye bir durumun olduğuna. Çip krizi nedir? Bundan 1-2 ay önce İstanbul otoparklarında, binlerce araba çıktı. Bana binlerce lirayı çıkartıp ortaya koyabilen bir tane galerici çıkarsınlar” diye konuştu.

“DAHA DÜNE KADAR ARABANIZ YOKTU”

Çip krizi denilen durumu, ‘Bazı araçların bazı parçaları yok. Bu nedenle araba üretilmiyor’ şeklinde tanımlayan Başkan Çağlar, durumun tasvir edildiği gibi olmadığının altını çizdi. Başkan Çağlar, “Böyle bir şey yok. Çip krizinin var olduğunu diyelim ki, kabul ettik. Madem çip krizi var, o zaman arka bahçedeki arabalar nereden geldi? Daha düne kadar, orada araba yoktu. 5-6 bin liraya bizlere gün veriliyordu. Hayırdır? Fiyat artırılması engellenince, temizlik parası, şu ve bu parası diyerek ekstra para isteniyordu. Bunların hepsi yasaklanınca, 3-5 tane büyük bayiye ceza kesilince şimdi bayiler, ‘Araba var. Araba alır mısın?’ diye. Bu süreçte ne oldu? Bir günde bu kadar araba nereden geldi?” şeklinde konuştu.

“BÜYÜK ARABALARIN HEPSİNİN FİLOSU VAR”

Yanıt bulamadığı birçok sorununun hala mevcudiyetini koruduğuna değinen Başkan Çağlar, şöyle konuştu; “Çip krizi nerede? Çip krizi nerede oluştu? 1 günde mi üretildi bu kadar araba? Ne alakası var? Arkadaşlar buldu zaten. İstanbul’da bir tane otoparkın tamamında araba çıktı. Kimin bu arabalar? Bu arabalar, benim değil ki, bunların. Bunlar ne yapıyorlar? Çip krizi deniliyor ama gelen büyük arabaların hepsinin filosu var. Plakaları çıkartıp arkaya atıyorlardı. Önce, ‘Elimizde sıfır araç yok. Arkada 2. el araç var. Ancak plakaları sıfır’ diyorlardı. Bunu biz biliyoruz. Hep beraber yaşadık. Hayırdır? Onlar ne oldu?”

“EL ALTINDAN 250 BİN LİRA İSTEDİLER”

Çip krizi denilen kavramından aslında hiç olmadığını ve konuya ilişkin ortaya atılan hiçbir iddiaya da inanmadığının altını çizen Başkan Çağlar, şunları kaydetti; “Böyle bir şey yoktu zaten. Ben inanmıyordum. Hala da inanmıyorum. Hatta, çip krizinin varlığına ilk günden beri inanmıyorum. Pandemi dönemi içerisinde böyle bir şey çıkardılar. Ara fiyatını balon yaptılar. Fiyatı düşürdüler. Fiyatları yüksek yüksek satmaya çalıştılar. Bunu bizzat kendim yaşadım. Bir tane yakınımın, yüzde 90 engeli var. Rahatsızlığına ilişkin elinde raporu da var. Gariban çocuğumuz araba almak için 300-500 lira para biriktirmiş 300-500 bin lira. Malum engelli raporu olan kişilerden ÖTV alınmıyor. Örneğin 1000 liralık arabayı 600 liraya alabiliyorsun. Bu arkadaşımızın araba almak için gittikleri bayiler, kendilerine sürekli ‘araç yok’ diyorlar. En sonunda arkadaşımız benden yardım istedi. Beraber galerileri gezdik. Özellikle de beni tanımayan bayileri gezdik. Kendilerinin isimlerini de vermeyeceğim. Galerilerine oturduk ve araç alım taleplerimizi kendilerine ilettik. Bizlere cevap olarak ‘araba yok’ dediler. Müdürleri ile görüşmek istedik. Benimle yaptıkları görüşmede, ‘250 bin lira verirsen, hemen arabayı tedarik ederiz’ dediler.”

“OLMAYAN ARABAYI TESLİM EDECEKLERİNİ İDDİA EDİYORLAR”

Engelli bireylere tanınan vergi indiriminden sonuna kadar yararlanmaları gerektiğini vurgulayan Başkan Çağlar, durumun fırsatçılarına da serzenişte bulundu. Başkan Çağlar, “Bana gelen yakınım zaten gariban. Bu adama zaten devlet bir hak vermiş. Bu adam zaten ÖTV indirimini almış. Sadece ÖTV’den indirimli araba almak istiyor. O zaman senden neden araç alsın? Ne gerek var? Neden senden sıfır araç alacak? Üstüne 250 lira para koyacaksa senden neden araç alsın? Para veremeyeceğimizi söylediğimizde bizlere, ‘O zaman sizlere aça veremeyiz’ dediler. Engelli kardeşimize araç almak için el altından olacak şekilde, benden 250 bin lira para istediler. Masanın altından 500 lira fatura kesecekler. 250 lira cukka parasını ellerine teslim edeceğiz. Üstelik arabayı da hemen teslim edeceklerini iddia ediyorlar. Hani araba yoktu? Hani çip krizi vardı? Bunların hepsi yalan. İlk günden beri söylüyorum. Yalan, yalan, yalan. Üstelik bu görüşmeyi yaparken kimliğimi de hiçbir şekilde açıklamadım” şeklinde konuştu.

OLMAYAN ARAÇLAR İÇİN EKSTRA ÖDEME KALEMLERİ

Mevcut hükümetin, 2. el otomotiv piyasasına yönelik politikalarını da değerlendiren Başkan Çağlar, şu ifadelere vurgu yaptı; “Hükümetin bu yaptığı politikaya katılıyorum. Fakat, fiyatlarda sıfır araçlarda her ay otomatik zam yapılıyor. Bu gerileme olayı; olmayan balon fiyatı çıkarttıkları için durum bu şekilde oldu. Önceden nasıl oluyordu? Sıfır bir araç 1 milyon liraydı ama araba yoktu. Bu sürece ortalama 5-6 ay zaman veriyorlardı. 5-6 ay sonra insanlar diyorlar ki; ‘Bu dönemde aracın yeni fiyatı 1.300-1.400 lira olur’ Arka tarafta sıfır plakalı aracı yani bin lira fatura bedeli olan araç bin 200 liraya satılıyordu. Yani sıfır araçlar, ‘elimizde yok’ denilerek 200 TL daha fazla satılıyordu.”

“SIFIR ARAÇ FİYATININ ÜSTÜNDE SATIŞ YAPTILAR”

Tepki toplayan ve düzenleme getirilen uygulamaların artık denetim altında olduğunu hatırlatan Başkan Çağlar, “Günümüzde bu durumun önüne geçildiği için ne oldu? Rakamlar durdu. Bin 200’ye artık satış yapamıyor. Şu mutlak bir gerçektir. Sıfır araba eğer 1000 lira ise bunun 2. el fiyatı yüzde 10, yüzde 15, yüzde 20 aşağı olur. Normal şartlar altında, 2. elde plakanın da düşmesi lazım. Bu aslında bu şekildedir. Sıfır araç aldığında, plakayı taktığın gün fiyatın 200-300 bin aşağı düşmesi lazım. Ancak bu durum böyle olmadı. Bu iş tam tersine döndü. Hatta sıfır araç fiyatının üstüne satmaya başladılar. Sıkı denetimlerle desteklenen uygulamalar devreye girince, eskisi gibi yüksek ücretlerin konuşulduğu ilan sitelerine ilanlar konulamayınca dengeler değişti. Normalde 800 lira olması gereken araba için yüzde 10 düştü dedikleri aslında bu. Düşme falan yok aslında. Olması gereken buydu. Uygulamalardan 2-3 yaşındaki arabalar bile büyük oranda nasibini aldı. Ancak ne oldu? Yeni dönem, 2-3 yaşın altındaki arabaları zaten etkilemedi. Fiyatlar zaten normal gidiyordu, normal devam ediyordu. Ancak bugün bir Şahin, Doğan marka aracın bile fiyatı 200-300 bin lira dolaylarında seyrediyor” dedi.

Başkan Çağlar, en son 1999 yılında bir kereye mahsus alınan ek MTV’nin günümüzde de tekerrür etmesiyle araç satışlarının herhangi bir etki altında kalmayacağını sözlerine ekledi.

Duygu TEKİN

 


HIZLI YORUM YAP