CHP Antalya İl Başkanı Ahmet Kumbul, Akdeniz’de Yeni Yüzyıl gazetemize ziyarette bulundu. Kendisiyle 24 Haziran seçim çalışmalarıyla ilgili röportaj yaptık.
Seçim dönemi hakkında konuştuğumuz Kumbul, “Özellikle Muharrem İnce’nin adaylığı açıklandıktan sonra partimize ilgi daha fazla büyüdü. Muharrem İnce’nin mitingleri dolu geçiyor, televizyon programları reyting rekorları kırıyor. Gerçekten insanlarda umut ve heyecan var. İnsanlar muhakkak seçim döneminde oy kullansınlar” ifadelerini kullandı.
Eda Yüzer (E.Y) : Seçim çalışmalarınızı anlatır mısınız?
Ahmet Kumbul (A.K) : Geçen dönem, biz bütün milletvekili adaylarımızı ön seçimde belirlemiştik. Bu dönemde ön seçim yapmak istiyorduk ancak normal süresine 18 ay olan seçimleri 60 gün içerisinde yapma kararı olunca ön seçim yapmaya zaman kalmadı. Merkez yoklaması kararı alındı. Bu süreçte il ve ilçe örgütlerimizin görüşleri sordu, genel merkezin isteği üzerine eğilim yoklaması yaptım. Çıkan sonuçları genel merkezimize ilettik. Adaylarımızla, Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl birebir mülakatlar yaptı. Komisyon sıralamaya karar verdi. Sıralama belli olduktan sonra adaylarımızla program yaptık. İlçe örgütlerimizle toplantı yaptıktan sonra adaylarımızı ilçeye gönderdik. Bütün adaylarımız, ekiplere yatılı gidiyorlar. Beş günlük program yapılıyor. Şu anda 16 tane adayımız var. Deniz Baykal rahatsızlığı nedeniyle şu anda çalışmalara katılamıyor. Kendisine acil şifalar diliyorum. Deniz bey haricindeki 15 adayımız, daha önceki vekillerimiz, daha önceki il başkanlarımız ve bütün örgütlerimiz hepsi sahada. Adaylarımızla beraber esnaf ziyaretleri, kahve toplantıları, ev ziyaretlerinde bulunuyorlar. Sivil Toplum Örgütleri’ni ziyaret ediyoruz.
E.Y: Daha önce basın toplantısında sokak örgütleri oluşturduğunuzdan bahsettiniz, ne gibi çalışmalar yürütüyorlar, hala devam ediyor mu?
A.K: Biz daha seçim kararı alınmadan ilçelerimize, Sivil Toplum Kuruluşlarını, taksi duraklarını ziyaret etmelerini söyledik. Öncesinde başlanmıştı. Sadece geceleri değil gündüzleri de ziyaretlerimiz devam ediyor.
“İNCE REYTİNG REKORLARI KIRIYOR”
-“Muharrem İnce’nin adaylığı açıklandıktan sonra partimize ilgi daha da büyüdü. Muharrem İnce’nin mitingleri dolu geçiyor, televizyon programları reyting rekorları kırıyor. Gerçekten insanlarda umut ve heyecan var.”
E:Y: Halkın size tepkisi ne yönde?
A.K: Bende sahada birkaç gündür çalışıyorum. İktidar partisinin gittikçe eridiğini görüyoruz. Zaten kendilerinin ifadelerinden bu görülüyor. Antalya’da CHP’ye bir sempati var. İYİ Parti’nin de yükselmekte olduğunu görüyoruz. Millet İttifakı Antalya’da birinci çıkacak. Özellikle Muharrem İnce’nin adaylığı açıklandıktan sonra partimize ilgi daha da büyüdü. Muharrem İnce’nin mitingleri dolu geçiyor, televizyon programları reyting rekorları kırıyor. Gerçekten insanlarda umut ve heyecan var.
E.Y: Seçim ikinci tura kalır mı?
A.K: Seçim ikinci tura kesinlikle kalacak. Parlamentoda çoğunluğu ilk turda sağlayacak. Bunu hem yapılan anketlerde hem saha çalışmalarında görüyoruz. Birinci turda Muharrem İnce’nin, partinin de üzerinde oy aldığını sahada görüyoruz. Ben şahsen ikinci tura kalacağını düşünüyorum. Umarım ilk turda kazanırız.
E.Y: Fetullah Gülen’in iade edilmesiyle ilgili bir heyet oluşturdunuz. Şu anda sonuçlanan bir şey var mı?
A.K: Fetullah Gülen’in iadesiyle ilgili mevcut iktidar partisi işlemleri yaptığını, müracaat ettiklerini söylüyor. Bizim partimizin yaptığı görüşmelerde yapılan müracaatların, Gülen’in iadesiyle ilgili olmadığı konusunda. Bununla ilgili partimiz çalışıyor. İktidar olduktan sonra Fetullah Gülen’in iadesini isteyeceğiz. Burada bağımsız bir şekilde yargılanmasını isteyeceğiz. Raporlar hazırlanıyor.
E.Y: Muhalefet, CHP’nin seçim bildirgesinde FETÖ mücadeleyle ile ilgili bir vaadinin olmadığını söylüyor. Bu konuda ne demek istersiniz?
A.K: Seçim bildirgesi, iktidarın manifestosu olur. Yani iktidara geldikten sonra ekonomi, sağlık, tarım, hayvancılık ve sanayi bunlarla ilgili ne yapılacağı konuşulur. Ülkenin sorunları konuşulur. Herhangi birinin üstünden seçim bildirgesi yapılmaz. FETÖ’yle ilgili Cumhurbaşkanı adayımız ve partinin yetkili kurumları neler yapacağını söylüyorlar. Bizim yıllardır FETÖ ile ilgili görüşlerimiz hiçbir zaman değişmedi. Bir zamanlar beraber yürüyenler, bugünlerde karşı karşıya geldiler. Biz onları baştan beri terör örgütü olarak kabul ediyoruz. Geri iadesini isteyip bağımsız yargı tarafından yargılayacağız. Bunun seçim bildirgesine girmesi mümkün değil.
E.Y: Kemal Kılıçdaroğlu asgari ücretle ilgili bir açıklamada bulundu. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
A.K: Ekonomi gerçekten çok kötü durumda. Biz iktidarımızda asgari ücret bin 500 Türk Lirası (TL) olacak dediğimiz zaman iktidar, bunun kaynağını nereden bulacaksınız, bu mümkün değil diyordu. Gelir gelmez bin 300 TL yaptılar. Emekliye iki maaş ikramiye vereceğiz dediğimiz zamanda aynı tepkiyi gösterdiler, bugün aynısını yaptılar. Biz iktidar olduğumuzda asgari ücretin 2 bin 200 lira olacağı vaadinde bulunuyoruz ama özellikle vergi kısmını devletin ödeyeceğini söylüyoruz. İş insanlarına, bir anda bu yükü bindirmek çok doğru değil. Bunun kaynağı bulunacaktır. Yapılan ihaleler daha şeffaf olacaktır. Üretim desteklenecek. OHAL kesinlikle kaldırılacaktır. Ülkeye dışarıdan yatırımcı gelmediğini görüyorsunuz. Ülkemize karşı gerçekten hukukla ilgili çok ciddi önyargılar var. Yargımızı bağımsız ve tarafsız olarak görmüyorlar. Kendilerinin burada mal güvenliğinin olmadığını düşünüyorlar. OHAL kaldırılıp ciddi adımlar atılırsa kaynak sağlanacaktır. Dolar hızla tırmanıyorsa, ülkeden sermaye çekiliyorsa burada gerçekten bir sorun var. Yabancı değil yerli firmalarda yurtdışına yatırım yaptığını görüyoruz. OHAL’i getirirken 45 günlüğüne getireceklerini söylediler. Sürekli uzatıp 23 aydır OHAL’i devam ettiriyorlar. Bu durum ülkeye güvenin azalmasına sebep oldu. Dış işlerinde yaşadığımız ciddi sıkıntılardan dolayı turizmde ve tarımda çok ciddi sıkıntılar yaşadık.
KUMBUL: “İÇİNDE RANT OLAN HİÇBİR PROJEYİ DESTEKLEMİYORUZ”
E.Y: Menderes Türel ve Muhittin Böcek arasında Konyaaltı Sahili projesi hakkında bir tartışma oldu. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
A.K: Bu kentte hepimiz beraber yaşıyoruz. Hepimiz kentin çıkarlarını düşünmek zorundayız. Büyükşehir Belediyesi meclisteki çoğunlukla beraber, ben yaptım oldu zihniyetiyle istediği gibi projeler koyuyorlar. Kenti yönetirken özellikle konunun uzmanlarına sorulması ve muhalefetle oturup ortak projelerin geliştirilmesi gerekiyor. Maalesef bu yapılamıyor. Özellikle getirilen uçuk projeler; kurvaziyer liman, yat limanı ve Boğaçayı’na tuzlu suyun sokulması, gibi projeler hem doğaya hem ekolojiye hem yaşayan insanlara risk oluşturabilecek konular. Bizden alınan vergilerin yapılan yatırımlarda görüldüğü üzere vergilerimizin doğru projelere uygulanmadığı anlamına geliyor. Muhittin Başkan Konyaaltı Sahili projesi hakkında fikirlerini söylüyor. İnsanların eleştiriye açık olması gerekiyor.
-“Konyaaltı sahiline yat limanını desteklemiyoruz. Kentinin faydasına olmayan, içinde rant olan hiçbir projeyi desteklemiyoruz. Biz yapılan projelerde ihalelerin daha şeffaf olmasını istiyoruz.”
E.Y: Konyaaltı’na yapılan projeyi destekliyorsunuz o zaman?
A.K: Ödül kazanan projenin yapılmasını destekliyoruz. O projenin uygulanıp uygulanmadığını bilmiyoruz. Migros ve Minicity’nin olduğu yere AVM yapmayın diyoruz. Ödül almış bir Minicity var. Bu binanın yıkılmaması gerektiğini söylüyoruz. Doğal sit alanı var bu bölgeye zarar vermeyin diyoruz. Ancak alışveriş merkezi yapılıyor. Menderes bey ticari yer olduğunu iddia ediyor ancak kendi yardımcısı bile AVM olduğunu söylüyor. Kentin merkezine, çevredeki resmi alanların inşaat yoğunluğu daralttırılıp ticari alanlar arttırarak yapılıyor. O bölgede bir otopark yapılıyor, biz otopark projesine evet dedik. Daha sonrasında otoparkın yanında AVM olduğunu gördük. Bu etik değil. Konyaaltı’nda Boğaçayı projesinde, yat limanı yapılacaktı sonra yat limanını dışarıya çıkardılar. Biz başından beri Boğaçayı’na tuzlu su almayın diyoruz alacaklarını söylediler. Biz dedik ki, Boğaçayı’na düzenleme yapın ama tuzlu su koymayın. Tünektepe’nin olduğu yeri özelleştiriyorsunuz. Bizim paralarımızla yapılan teleferiği de özelleştiriyorsunuz. Vatandaş oraya gidiyor. Baktığınız zaman sahil projesini destekliyoruz, Minicity projesini desteklemiyoruz. Boğaçayı projesinde tuzlu su olunmasını desteklemiyoruz. Konyaaltı sahiline yat limanını desteklemiyoruz. Kentinin faydasına olmayan, içinde rant olan hiçbir projeyi desteklemiyoruz. Biz yapılan projelerde ihalelerin daha şeffaf olmasını istiyoruz.
E.Y: CHP’nin önceki dönemlerdeki eksiklikleri neydi sizce?
A.K: Her dönem farklı bir konjonktürde seçime giriliyor. Bizim örgütlerimiz her dönem elinden geleni yapmıştır. Eksiklik demeyelim ancak şu anda daha bir özenle sahadaki programlar yapılmakta. Sandık görevlilerimizi seçim kararı alınmadan önce istedik. Bütün ilçelerimizden her dönem sahada olunmasını ve vatandaşlarla bir arada olmalarını istedik. Seçim kararı alınmadan önce sahada çalışmalarımıza başlamıştık. Yerel seçimlere bir sene, genel seçimlere bir buçuk sene vardı. Bu dönem daha organize bir şekilde seçimlerin içindeyiz. CHP’nin örgütleri her seçimde elinden geleni yaptı.
-“Millet İttifakı’nın milletvekili çıkarması. İlk turda muhalefetin parlamentoda çoğunluğun bulacağını diliyoruz.”
E.Y: Milletvekili seçimlerinde hedefiniz nedir?
A.K: Antalya’da öncelikle birinci parti olmayı hedefliyoruz. Milletvekili hesaplama sistemi de değişti. Önce ittifakların milletvekili belli oluyor sonra içindeki partilerin milletvekilleri belli oluyor. Öncelikle Millet İttifakı’nın milletvekili çıkarması. İlk turda muhalefetin parlamentoda çoğunluğun bulacağını diliyoruz.
E.Y: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
A.K: Vatandaşlarımızda bir güvensizlik var. Sandığa gidip oyumuzu veriyoruz ancak kazanamıyoruz şeklinde düşünüyorlar. Her seferinde iktidarın kazandığını söylüyorlar. Bu doğru değil. Son dönemde bütün sandıkları tutuyoruz. Islak imzalı tutanaklarına ulaşıyoruz. Bizim görevimiz, sandığa ne girerse onu çıkarmak. Bunun için genel merkez çok ciddi çalışmalar yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi’nde iyi bir bilişim sistemi var. Herkes oylarını mutlaka kullansın ve sandığın başında kalıp ıslak imzayı kontrol etsinler.
Eda YÜZER/Özel Haber