İş yaşamı şiddetten arındırılmalı

İş yaşamı şiddetten arındırılmalı

ABONE OL
Ekim 16, 2023 13:28
İş yaşamı şiddetten arındırılmalı
16 Ekim 2023
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Şiddet uygulayan kişiler iş hayatından uzak tutulması gereken profiller arasında yerini alıyor

  • Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Emekçi Kadınlar Derneği’nin (EMKADER) başkanlık koltuğunda oturan Suna Ülger, bütün kamu emekçilerine güvenceli istihdam sağlanması için, iş hayatında kadına değer verilen bir sistemin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
  • İş yerlerinde acilen kadın kotası uygulamasına geçilmesi, kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesi, Mobbing Masası kurulması maddelerinin aciliyet arz eden konu başlıkları arasında bulunduğuna işaret eden Ülger, “Şiddet uygulayan kişilerin iş akitlerinin fesih edilmesi zorunluluğu getirilmelidir” dedi.

Beklenen değişimlerin ağır adımlarla ilerleme gösterdiği iş yaşamı, geleneksel değerlere dayalı tutumların sürdürülmesi nedeniyle ele alınması gereken konu başlıklarına her geçen gün bir yenisinin eklenmesine zemin hazırlıyor. Çözüm bekleyen her soru; meclis kürsüsünde soru önergelerine dönüşürken, yetkili isimler arasında ise ‘gündem maddeleri’ formatında yerini alıyor. Üzerinde güncelleme yapılması gereken konular, yetkililerin masalarında dosyalar halinde birikme gösterirken, yenilikçi politikalarla kısmi olarak nefes aldıracak tutumların sergilenmesi, ancak geçici çözümlerin getirilmesine olanak sağlıyor. Üretken olmak, saygınlık kazanmak, özgüven sahibi olmak, ekonomik özgürlüğü elinde bulundurmak gibi birçok getirisi olan iş yaşamı, kadınların perspektifinden ele alındığında ise kapsamı daha geniş konu başlıklarının ele alınması gerektiğini tüm bireylere hatırlatıyor.

A’DAN Z’YE HER KONUNUN PAYDAŞI: KADIN

Her dönem içerisinde emekleri ve çalışma performansları ile varlıklarını ortaya koyan kadınlar da iş yaşamında karşılaşılan sorunlardan nasibini fazlasıyla alıyor. Gündeme ilişkin yaptığı açıklamalar ile alanına giren her konuda hassasiyetini birçok kez gösteren Tüketici Konfederasyonu (TÜKODER) Emekçi Kadınlar Derneği (EMKADER) Başkanı Suna Ülger; Akdeniz’de Yeni Yüzyıl Gazetesi Haber Muhabiri Duygu Tekin’in hazırlamış olduğu, kadınların iş yaşamında karşılaştığı problemleri özetleyen sorularına yanıt verdi. Başkan Ülger, kadın teması üzerinden yöneltilen sorularda, toplumda gereksinimlerin karşılanması noktasında görülen eksiklikleri, yapılması gereken düzenlemeleri, vatandaşlar ve yetkililer arasında köprü vazifesi gören sivil toplum kuruluşları gözüyle de değerlendirdi.

****

Güvencesiz çalışmanın kadınların yaşadığı şiddeti arttırdığı düşünüldüğünde, bütün kamu emekçilerine güvenceli istihdam sağlanması için yeterli düzeyde çalışma yürütüleceğine inanıyor musunuz?

 “Bunun için önce kadına değer verilmesi gerekir iş yerlerinde acilen kadın kotası uygulamasına geçilmesi, kaldırılan İstanbul sözleşmesine dönülmesi ve Mobbing masaları kurulması, şiddet uygulayan kişilerin iş akitlerinin fesih edilmesi zorunluluğu getirilmesi gerektiğine inanıyorum.”

Kadın emekçilerin; kamu iş yerlerinde yaşadığı cinsiyetçi, ayrımcı, baskıcı uygulamaların son bulması için bakanlıklar nasıl bir çalışma yapmalıdır?

“Bunun için öncelikle erkek egemen bir toplumdan kurtulmamız lazım. İş yerlerinde kadın kotası uygulanmalı. Kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetler deşifre edilmesi ve yargı sürecini hakkaniyetle yapılması gereklidir. Erkek egemen toplum diye ifade etmeye çalıştığımız zihniyetin yok edilmesi gerekir. Çalışma hayatı başta olmak üzere her şeyin erkeklerin fikir, düşünce, zevkine göre düzenleniyor olması yaşanan sürecin temel sebebidir. Kadına değer vermeyen, hor ve hakir gören, aşağılayan, hayatın içinde bir süje olarak görmekten uzak, yaşamın partneri olarak kabul etmeyen zihniyet kadına hiçbir yerde hayat hakkı tanımıyor. Bu zihniyet değişmediği müddetçe de değişmesini beklememek gerekir.  Kadına değer verilip verilmediğini görmek istiyorsanız uygulamalara bakmanız gerekir. Eğer bir toplum hala kadına şiddeti ve kadın cinayetlerini konuşuyorsa o toplum medeni bir toplum sayılamaz.”

İş yerlerinde ücretsiz yemekhane, 24 saat hizmet veren kreş, emzirme odaları, yaz okulu ve etütler olmalı mı? Olanları yeterli buluyor musunuz?

“Sağlık sektöründeki bazı kuruluşlarda ücretsiz yemekhaneler olmakla beraber yeterli değildir. 24 saat hizmet veren kreş yoktur, emzirme odaları yetersiz veya niteliksizdir. Yaz okulu ve etütler bazı yerel yönetimler harici yok denecek kadar azdır. Bu eksiklikler kadının çalışma hayatına girmesini engelleyen, geciktiren hususlardır. Kadın her şeyden önce annedir, sonra çalışandır. İşyerlerinde çalışma alanları planlanırken kadın ve çocuk kavramları ön planda tutarak düzenlemeler yapılmalıdır.”

Kamu emekçilerinin maaşları taban aylığına eklenecek biçimde yoksulluk sınırının üstünde insanca yaşayacak bir düzeye çıkarılmalı mıdır?

“Tabii ki çıkarılmalıdır. Ben çözümün Eşel Mobil Sistemi (ücretli ve maaşlıları, hayat pahalılığı karşısında korumak amacıyla fiyat artışlarıyla doğru orantılı olarak gelirlerinin artmasının sağlanması) olduğunu düşünüyorum. Sistem uygulanmalı ve her 3 ya da 4 ayda bir güncellenmelidir.”

Esnek çalışma, performans değerlendirme, online denetim gibi uygulamaların son bulması, insanca çalışma koşullarının sağlanması için sizce bakanlıkların bir çalışması olacak mıdır?

“Esnek çalışma, performans değerlendirme, online denetim gelişmiş ülkelerde liyakatin adaletin uygulanabilirliğiyle doğru orantılıdır. Ülkemizde özellikle emekçi kadınların çalışma ortamından uzaklaştırılmıştır. Bu durumun son bulması veya değerlendirmelerin liyakat ve hakkaniyet çerçevesinde yapılması gerekir. 0-3 yaş bebeği olan anneler için bir fırsat olmakla beraber kriterlerin doğru tespit edilmesi uygulamanın sınırlandırılması gerekir.”

Bakanlıkların, kadınların çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi amacıyla 190 sayılı İLO Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin uygulanması için bir çalışma yürüteceğine inanıyor musunuz?

“İnanmayı çok isterim ama İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede kaldırıldığı bir ülkede İLO Sözleşmesi’nin uygulanabilirliği zeminini göremiyorum. Kaldı ki bu sadece çalışma hayatı ile değil kadının namusunun ve saygınlığının korunması ile de doğrudan ilişkilidir. Kadının saygınlığının korunamadığı bir yerde çalışma hayatındaki taciz ve şiddeti önlemenin mümkün olmadığını düşünüyorum.”

İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkışın kadına yönelik şiddet ve cinayetleri arttıran sonuçları ortadayken, kadın emekçilerin güvenliğini gözetmek amacıyla İstanbul Sözleşmesi’ne dönüleceğini düşünüyor musunuz?

“İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesini çok isterim. Sivil toplum kuruluşları ve sivil toplum örgütleri iyi çalışırsa ve toplumsal konsensüs de oluşturulabilir, kadının sorunları daha iyi anlatılabilirse tekrar dönülmemesi için hiçbir engel yoktur.”

Güvencesiz çalışmanın kadınların yaşadığı şiddeti arttırdığı düşünüldüğünde bütün kamu emekçilerine güvenceli istihdam sağlanması için yeterli düzeyde çalışma yürütüleceğine inanıyor musunuz?

 “Bunun için önce kadına değer verilmesi gerekir. İş yerlerinde acilen kadın kotası uygulamasına geçilmesi, kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesi ve Mobbing masaları kurulması, şiddet uygulayan kişilerin iş akitlerinin fesih edilmesi zorunluluğu getirilmesi gerektiğine inanıyorum.”

Doğum öncesi 8, doğum sonrası 24 hafta analık iznine ilave olarak erkek kamu emekçilerini de içeren 6’şar ay devredilemez ücretsiz ebeveyn izni ilerde verilecek midir?

“Biz kadın dernekleri iyi çalışırsak kamuoyu oluşturulursa neden olmasın.”

Çocuk yardımı; artan eğitim, sağlık ve beslenme ihtiyaçları gözetilerek gerçek bir değerlendirme ile yenilenecek midir?

 “Ayda 254 TL olan Çocuk Yardımı çok komik bir rakam. Okula giden bir çocuğun ancak haftalık cep harçlığı olabilir. Hükümetlerin, eğitim kurumlarının seviyelerine göre öğrencilere eğitim yardımı ve okullarda en az 1 öğün ücretsiz yemeğin verilmesi gerektiğine inanmaktayım. Şu anda sınırlı düzeyde olan bu uygulamanın 2026 yılından sonraya ertelenmiş olduğunu görüyoruz. Siyasi partilere, kadın derneklerine kamuoyu oluşturması adına büyük işler düşmektedir.”

Barınma ve ısınma giderlerinin bir kamu emekçisi maaşını geçtiği günümüz koşullarında kira ve ısınma gideri ödemesi ihtiyaçlara uygun olarak düzenleneceğini düşünüyor musunuz?

“Acilen düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kira yardımı yapılması aynı zamanda ev sahibi ve kiracı sorunlarını bir nebze azaltır. Kiracı ve ev sahibi kaynaklı davaların azalmasına, toplumsal barışın sağlanmasına bir nebzede olsa hizmet eder. Isınma yardımı çalışan kamu emekçisini rahatlatacaktır.”

Her devlet okulunda okuyan emekçi çocuklarına bir öğün ücretsiz nitelikli yemek hakkının sağlanması için Millî Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın ortak bir çalışmaya imza atacağını düşünüyor musunuz?

“Bir öğün ücretsiz nitelikli yemek hakkının sağlanması şarttır. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Çalışan kesimin büyük çoğunluğunun asgari ücret düzeyinde ücret aldığı düşünülürse bir öğün dahi ücretsiz yemeğin sadece öğrencilerimizin temel ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz ailelerine de maddi destek sağlamış olur.”

Sizce emekçi kadınlar üzerindeki vergi yükünün kaldırılması için yeterli düzeyde çalışma yapılıyor mu?

“Herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığına yeterli bilgiye sahip olamamakla beraber emekçi kadınların vergiden muaf olması gerektiğine inanıyorum.”

Başta sağlık iş kolu olmak üzere kamu hizmetinin sunumu sırasında yaşanan ve pek çoğu ölümle sonuçlanan şiddetin son bulması amacıyla yürütülen çalışmaları yeterli düzeyde buluyor musunuz?

“Bu anlamda yürütülen çalışmaları yeterli bulmuyorum. Yeterli olmuş olsaydı sağlıkta şiddet artmaya devam etmezdi. Şiddete karşı cezalar artırılmalı çalışan sağlık personelinin güvenliğinin daha iyi sağlanması için kurum içi güvenliğin arttırılması gerekir.”

Sağlıkta özelleştirme uygulamaları ve kilometrelerce ötede konumlanmış şehir hastaneleri ile sağlık hizmetleri neredeyse ulaşılmaz haldedir. Sizce işyerlerinde kamu emekçileri ve çocukları için belli periyotlarla ücretsiz sağlık taramaları yapılmalı mıdır?

“Kamu emekçileri ve çocukları için belli periyotlarla ücretsiz sağlık taramaları yapılmalıdır. Koruyucu hekimlik de bunu öngörür. Hastalıkların erken tespit etmek tedavi masraflarını da en aza indirger. Şu anda bazı kurumlarda periyodik ücretsiz tarama yapılıyor ama yeterli düzeyde olmadığını düşünüyorum. Artırılması gerektiğine inanıyorum.”

İş yerlerinde yaşanan Mobbing ve her türden şiddeti açığa çıkarmak ve şiddetle mücadele etmek için iş yerlerine Mobbing masası kurulmalı mıdır?

“Tabii ki kurulmalıdır. Mobbing ispatı en zor suçlardandır. Mobbing kurbanlarının sayısının azalması adına Mobbing masalarının kurularak çalışmalarına ilgili kurum amirleri tarafından müdahale edilmemelidir. Mobbing masası görevlileri, empatiyi ön plana çıkartarak objektif çalışması gerekir. Mobbing, mutlaka önlenmelidir. Çünkü çalışanların işyerinde huzurlu olması işyerinde Mobbing uygulanmamasına bağlıdır. Mobbinge uğramış bir çalışan işyerine faydalı olamayacaktır. Buna paralel olarak huzursuzluk tüm personele de yansıyacaktır.”

Haftalık çalışma süresini 35 saate düşürecek bir sistemin ülkemizde uygulanması mümkün müdür?

“Haftalık çalışma süresini 35 saate düşürecek bir sistem çok iyi olur. Ülkemizde özellikle riskli meslekler grubunda uygulanılması kaçınılmazdır. Tüm sektörlerde uygulanması ülke ekonomisiyle doğru orantılıdır. Çünkü daha fazla istihdam ve daha fazla maliyet gerektirir. Esasen önemli olan çalışma sürelerinin uzunluğu ya da kısalığı değil, iş hayatında gerekli olan verimin yakalanmasıdır.”

Dünya kadın mücadelesine ışık tutan 8 Mart ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olarak anılmakta ve kutlanmaktadır. Sizce 8 Mart, resmî tatil olarak ilan edilmeli mi? Kadın emekçiler için 8 Mart ikramiyesi verilmeli mi?

“8 Mart tabii ki resmî tatil ilan edilmelidir. 8 Mart’ta tüm emekçi kadınlara ikramiye verilmelidir. Ayrıca tüm sektörlerde emekçi kadınlara özel mutat günlerinde idari izinli sayılma imkânı da getirilmelidir.”

Dünyanın pek çok ülkesinde HPV aşısı, rahim ağzı kanserine karşı kadın sağlığını korumak amacıyla ücretsiz bir kamu hizmetidir. Oldukça pahalı olan HPV aşısının kadın emekçileri ve kız çocuklarını kanserden korumak amacıyla ülkemizde de uygulanması konusunda farklı bakanlıkların, Sağlık Bakanlığı ile ortak bir çalışma yürüteceğini düşünüyor musunuz?

“HPV aşısı zorunlu ası takvimi içine alınmalı ve ücretsiz uygulanmalıdır. Bu konuda aşı karşıtlarına kanseri önleyiciliği konusunda gerekli açıklamalar yapılarak ikna edilmelidir. Bu konuda bakanlığın diğer bakanlıklarla ortak bir çalışma yürütülmesi gereklidir.”

Kamuda sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil vb. istihdam edilen emekçiler yaşadıkları güvencesizliğin yanında eşit işe, eşit ücret de alamamaktadır. Kamuda “eşit işe eşit ücret” ve güvenceli çalışmanın sağlanması için bakanlıkların çalışmalarını yeterli buluyor musunuz?

“Eşit işe eşit ücretin ilk aşaması liyakatli personel alımı ile başlanmalıdır. Sözleşmeli ve taşeron işçiliğin en aza indirgenmesi ve kurumlar arasında eş güdümün sağlanması gerekir. Bakanlıkların bu konudaki çalışmalarını yeterli düzeyde olduğunu düşünmüyorum.”

Duygu TEKİN


HIZLI YORUM YAP