News
News
2023-2024 yılı Eğitim-Öğretim döneminin başlaması ile 20 milyon 481 bin öğrenci ve 1 milyon 178 bin öğretmen ders başı yaptı. 74 bin okulda ve 744 bin derslikte başlayan yeni eğitim-öğretim döneminin tüm eğitim camiası için hayırlı olmasını temenni eden Eğitim Danışmanı Orhan, öğrencilere ve velilere tavsiyelerde bulundu.
“ÇOCUK GÜVENLİ İLİŞKİLERDEN UZAKLAŞIYOR”
Çocuğun okula alışma sürecinde destekleyici olmakla aşırı duygusal davranmanın karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Eğitim Danışmanı Orhan, “Okulda neler yapılacağını uygun ve olumlu ifadelerle anlatmak, okulun büyümenin bir parçası olduğundan örneklerle ifade etmek rahatlatıcı olacaktır. Onun için okula gitmek evden ve güvenli ilişkilerden kısa süre için de olsa uzaklaşmak demek” dedi.
“OKUL BÜYÜMENİN BİR PARÇASIDIR”
Çocuğun okulun ilk günlerinde yaşayacağı korkuların ve çekingenliğin normal karşılanması gerektiğini kaydeden Eğitim Danışmanı Orhan, “Okulda neler yapılacağını uygun ve olumlu ifadelerle anlatmak okulun büyümenin bir parçası olduğundan örneklerle söz etmek rahatlatıcı olacaktır. Bu dönemde yabancı ortamla karşılaşacak olan minik bir çocuğun gerginliği normal sayılmalıdır” diye konuştu.
“TUVALET ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞEBİLİR”
Çocukların okula gitmeme durumunda çok daha olumsuz sonuçlar ile karşılaşacağının hatırlatılması gerektiğinin bilgisini veren Eğitim Danışmanı Orhan, “Hassas, ağlamaklı, sinirli olabileceği, okula gitmek istemeyebileceği, inatlaşmalara kalkışabileceği hatta tuvalet alışkanlığında değişiklikler olabileceği akılda tutulmalıdır” ifadelerine yer verdi.
“GÖZ VE İŞİTME MUAYENESİ İHMAL EDİLMEMELİ”
Sağlığı etkileyen faktörlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getiren Eğitim Danışmanı Orhan, “Yeni başlayanlar için özellikle çocuğun göz ve işitme muayenesinden geçmesi gerekir. Eğer çocuk gözlük kullanıyorsa, güncel göz numarası açısından muayenesi önem kazanmaktadır. Ayrıca çanta seçimi de çok önemlidir. İki omuza takılan geniş kolları olan çocuğumuzun boyuna uygun çanta seçilmeli ve gereksiz eşyalarla ağırlaştırılmamalıdır” ifadelerini kaydetti.
“ÇOCUĞUN DOĞRU OKULDA OLDUĞUNDAN EMİN OLUN”
Okul seçiminin eğitim öğretim döneminde önem arz ettiğine dikkati çeken Eğitim Danışmanı Orhan, şöyle konuştu; “Anne-baba çocuğunun doğru bir okulda olduğundan emin olmalı, bu konuda bir endişesi var ise bunu çocuğa yansıtmadan çözmeye çalışmalıdır. Çocuğun okula gidişi yalnız eğitim-öğretim açısından değil aynı zamanda ruh sağlığı ve sosyal ilişkileri adına da gereklidir. Zaman ayırmak, açıklamalarda bulunmak, mümkünse bir hafta hiç değilse ilk günler onu okula götürmek ve okuldan almak yarar sağlayıcı olacaktır.”
“UZUN SÜREN GERGİNLİKLER ÖNEMSENMELİ”
Anne ve babaların çocuğun öğretmeni, okulu ve arkadaşları hakkında olumlu, teşvik edici ifadeler kullanması gerektiğinin altını çizen Eğitim Danışmanı Orhan, şunları kaydetti; “Bir haftadan uzun süren gerginlikler olursa önemsenmeli, gerekirse profesyonel destek alınmalıdır. Üst sınıflarda çocukları olan aileler çocuklarının üzerindeki tatil rehavetinin kalkması için biraz zaman tanımalı. Ancak tanımlanan bu süreç, abartılmamalıdır.”
“ÇOCUĞUNUZU OKULUNDAN SOĞUTMAYIN”
Zaman zaman ebeveynlerin olumsuz ifadeler içeren tutumlar sergilendiğini ifade eden Eğitim Danışmanı Orhan, şöyle devam etti; “Çocuğa, ‘Kocaman bir yaz geçti. Hiçbir şey yapmadın. Ders çalışmaya başlasan iyi olur!’ şeklinde olumsuz mesajlar içeren cümlelerden kaçınılmalı. Bunlar çocuğunuzun okulla ilgili geri adım atmasına neden olacak, soğuyacaktır. Bunun yerine geçen seneki okul yılında yaşanılan olumlu örnekler hatırlatılarak yeni senenin planlanması konusunda çocuğa yardımcı olunmalıdır.”
“SINAV ÖNCESİ YOL HARİTANIZI BELİRLEYİN”
Yeni eğitim-öğretim döneminde herhangi bir sınav maratonuna dahil olacak öğrencilere yönelik tavsiyelerde de bulunan Eğitim Danışmanı Orhan, “Öğrenciler, aileleri ile birlikte geçmiş dönemlerdeki eksiklikleri nasıl tamamlamaları gerektiğini konuşmalı ve yol haritalarını belirlemeleri gerekir. Özellikle de Liselere Giriş Sınavı ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na hazırlanan öğrenciler ve aileleri bu konuyu mutlaka ele almalıdır. Televizyon seyretme, bilgisayar başında ve telefonla geçirilen saatler ailenin de kontrol sürecinde olmalı. Cezalandırma yöntemiyle değil, çocuklara bunların kullanma şeklinin öğretilmesi ve yine model olunması bu süreci de olumlu geliştirecektir” diye konuştu.
“PSİKOLOJİK İHTİYAÇLARA ÖZEN GÖSTERİLMELİ”
Öğrencilere ve ailelere bazı önerilerde de bulunan Eğitim Danışmanı Orhan, “Öğrenciler ve aileleri, okula gitmeden önce ellerini sık sık yıkamalı ve maske takmalıdır. Okulda da sosyal mesafe kurallarına uymaya özen göstermeliler. Öğrencilerin kendi kişisel kullanımları için kalemler, defterler, silgiler vb. gibi malzemeleri olmalıdır. Düzenli ve dengeli bir beslenme, öğrencilerin enerjik ve odaklı olmalarına yardımcı olur. Ayrıca yeterli uyku almak da önemlidir. Okula dönüş dönemi stresli olabilir. Öğrenciler ve aileleri, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarına özen göstermeli. Gerekirse, bir uzmana başvurmak da faydalı olabilir” şeklinde konuştu.
“ETKİNLİKLERLE SOSYAL BAĞLANTILARI GÜÇLENDİRİN”
Eğitim Danışmanı Orhan’ın tavsiyelerinde şu ifadeler de yer buldu; “Okulun duyurularını ve iletişim kanallarını düzenli olarak takip edin. Bu şekilde güncel bilgilere ve önemli duyurulara ulaşabilirsiniz. Öğrenciler, sosyal bağlantılarını güçlendirecek etkinliklere katılarak arkadaşlarıyla zaman geçirebilir. Bununla birlikte, sosyal mesafe ve hijyen kurallarını unutmamak önemlidir. Çocuğa sürekli ‘Kitap oku!’ uyarılarının yapılması ama bu konuda çocuğa model olunmaması okumadığı halde ona seçtirilmeden veya seçtirilerek yığınlar halinde kitap alınması hiçbir olumlu sonuç vermemektedir. Kitap okumak da başlı başına bir süreçtir.”
“OKUL YAŞAMI TAMAMEN BAŞARI ODAKLI OLMAMALIDIR”
Çocukların zorluk çekmemesi açısından uyku saatlerinin ve beslenme düzeninin kış programına göre ayarlanması gerektiğinin bilgisini veren Eğitim Danışmanı Orhan, “Amacımız, çocukların bu süre zarfında zorluk çekmelerine engel olmaktır. Okul yaşamı sürecinde dersleri dışında çocuğun zihinsel süreçlerini de artıran spor, müzik, resim, dans gibi faaliyetlerde bulunmasının getireceği olumlu etkiler şüphesiz ki çok olacaktır. O nedenle aileler bu konularda destek olmalıdır. Okul yaşamı tamamen başarı odaklı olmamalıdır. Başarının çok önemsenerek dile getirilen ailelerde başarısızlık daha fazla konuşulduğu için çocukları da başarısız olmaktadır. Başarı bütünseldir ve okul-öğrenci-aile (ihtiyaç anında profesyonel destekler) sayesinde ulaşılır” dedi.
Eğitim Danışmanı Orhan, söz konusu önerilerin; öğrencilerin ve ailelerin okula dönüş sürecinde sağlıklı ve güvende kalmalarına yardımcı olacağını sözlerine ekledi.
Duygu TEKİN
