Mafyatik yapılanmalara DİKKAT!

Mafyatik yapılanmalara DİKKAT!

ABONE OL
Ekim 16, 2023 13:44
Mafyatik yapılanmalara DİKKAT!
16 Ekim 2023
0

BEĞENDİM

ABONE OL
  • Tüketici Kondeferasyonu (TÜKONFED) Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Çisil Tuana Tezsever, avukatlık asgari ücret tarifesinin yeniden belirlenmesi sonrası devletin mevcut noktada vatandaşı rahatlatıcı tedbirler aması gerektiğini söyledi.
  • “Adalet mülkün temeli” diyen Tezsever, vatandaşların gerek avukatlık ücretlerini gerekse yargılama giderlerini karşılayamama durumuna gelmesi halinde, hak arama isteğinin kaybolması ile mafyatik yapılanmaların daha fazla ortaya çıkacağına dikkat çekti.

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nın Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne ilişkin tebliği Resmî Gazete’de yayımlandı. Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğe göre; kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel ve tüzel kişilerin sözleşmeli avukatlarına ödeyecekleri ücret en az 15 bin 800 TL olarak belirlendi. Dava ücretleri ise 8 bin TL ile 67 bin 700 TL arasında olacak. Avukatlara büroda sözlü danışma ücreti ilk 1 saat için 2 bin 300 TL, sonraki her 1 saat için bin 300 TL, çağrı üzerine gidilen yerde 1 saate kadar sözlü danışma ücreti ise 4 bin 800 TL oldu. Söz konusu tebliğe göre kira sözleşmesi, tüzük, yönetmelik, miras sözleşmesi vasiyetname gibi benzeri belgelerin hazırlanması için avukatlara 19 bin lira ücret ödenecek.

TARİFE’DE ORTALAMA YÜZDE 90 ORANINDA ARTIŞ SAĞLANDI

Öte yandan konuya ilişkin Türkiye Barolar Birliği’nden yapılan açıklamada 2023-2024 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin yürürlüğe girdiği belirtilerek tarifede ortalama yüzde 90 oranında artış sağlandığı kaydedildi. Açıklamada, şu bilgilere yer verildi: “Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği 2023-2024 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde, maktu ücretlere ilişkin önceki Tarife’nin yayımı sonrası oluşan mali tablo dikkate alınarak, ortalama yüzde 90,40 oranında artış yapılmıştır. Özel vekâletnameli avukat ile CMK kapsamında görevlendirilen müdafi arasında yargılama sonucunda hükmolunan ücretler bakımından ayrım ortadan kaldırılmıştır. Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda varılan mutabakatla; aynı davada sanığın müdafiliği görevini yürüten özel vekâletnameli avukat ile zorunlu müdafi sıfatı ile hizmet veren avukat arasındaki ayrım kaldırılmış; aynı emek ve mesaiyi veren iki meslektaşın hak ettiği karşı yan avukatlık ücretinin de birbirine eşitlenmesi sağlanmıştır. Yapılan düzenleme ile Tarife’nin 14. maddesinde yer alan ‘Beraat eden ve vekil veya müdafi ile temsil edilen sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir’ kuralı, sanığın CMK gereğince görevlendirilen müdafii bulunması durumunda da kovuşturma için ‘Hazineden alınan ücretin mahsubu suretiyle uygulanması’ olanağı getirilmiştir. Aynı maddeye getirilen değişiklik ile kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine sanığa yükletilecek avukatlık ücretine, vekilin CMK uyarınca zorunlu görev üstlenen avukat olması halinde de mahsup işlemi yapılmak suretiyle hükmedileceğine ilişkin düzenleme eklenmiştir. Bu düzenleme; yurttaşların adalete erişim ve savunma haklarını etkin bir şekilde kullanmaları bakımından da önemli bir kazanım olmuştur.”

NİSBİ TARİFE’DE BASAMAK MİKTARLARINDA ÖNEMLİ ARTIŞ

Tarife’nin nisbi ücretleri düzenleyen Üçüncü Kısmı’nda miktarlarda ilk iki basamakta yüzde 100 olmak üzere çeşitli oranlarda artış sağlandı. Böylelikle açılan davaların büyük bir kısmını oluşturan ilk dört basamakta yer alan kalemlerde önemli miktarda artış gerçekleştirildi.

UYGULAMADA TARİFE’YE GETİRİLEN HÜKÜMLER

Tarife’nin “Amaç ve kapsam” başlıklı maddesine “Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz” hükmü eklenmek suretiyle bu husus vurgulandı ve Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin tarifeye girmesi sağlandı. Uygulamada birliği sağlamak üzere Tarife’nin “Avukatlık ücretinin kapsadığı işler” başlıklı maddesine “Hangi sebeple olursa olsun, temyiz veya istinaf başvurusu üzerine verilen bozma veya kaldırma kararı sonrasında hükmolunan yargı kararlarında, hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan Tarife esas alınır” hükmü eklendi. Tarife’nin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331. maddesi hükmüne uygun hale getirildi.

“ENFLASYON ORANINDA ARTIŞ SAĞLANIYOR”

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nın Resmî Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne ilişkin tebliğine ilişkin konuşan Tüketici Kondeferasyonu (TÜKONFED) Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Çisil Tuana Tezsever, “Avukatlık ücret tarifeleri her yıl yenilenmektedir. Enflasyon oranında artış sağlanmaktadır. Geçmiş dönemdeki artışı dikkate alınarak veya enflasyonun artış oranı dikkate alınarak yeni bir tarife belirlendi. Adalet Bakanlığı’nın onayına sunuldu. Adalet Bakanlığı tarafından da geçtiğimiz günlerde, avukatlık ücretleri yenilenmiş oldu” dedi.

“DANIŞMANLIK ÜCRETİ EN DOĞAL HAKTIR”

Avukatlığın son derece kutsal bir meslek olduğunu kaydeden Tezsever, “Savunma ayağının oluşturulması açısından mesleğimiz son derece önemli bir görevi yerine getiriyor. Tabii ki avukatlar, vermiş oldukları hizmetin karşılığını alıyorlar. İstedikleri ücreti almak istemeleri ve alacak olmaları, onların en doğal haklarıdır. Bu noktada yapılan artış-enflasyon oranları da göz önüne alınırsa-yapılması gereken bir artıştı. Bu uygulamaya sokuldu. Bu açıdan değerlendirdiğimizde olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Konu başlığını her sene yapılan artışın güncellenmesi gibi değerlendirmek lazım” diye konuştu.

“ÜCRET ALMADAN DANIŞMANLIK YAPANLAR VAR”

Avukatlardan alınan danışmanlık sonrası ‘ücret’ alımı unsurunun henüz yerine oturmadığının altını çizen Tezsever, “Avukatlara herkes danışmak durumunda kalabiliyor. Danışmak ihtiyacı hissedebiliyor. Ancak ücret ödeme noktasına gelindiğinde maalesef çoğu avukatımız, ücret almadan danışmanlık yapabiliyor. Bu danışan kişiler genellikle eş, dost, akraba, arkadaş veya eski müvekkil olduğu için, ‘Şu kadar ücret ödemeniz gerekiyor’ cümlesini kurmanın pek imkânı olmuyor. Avukatlar, o noktada çok ücret alamıyorlar. Çünkü bizim ülkemizde, hala danışmanlığın bir ücret karşılığında yapıldığının kültürü yerleşmiş değil. Çoğu avukat arkadaşımız şu anda zannediyorum danışmanlıkta 2 bin 300 lira olarak tarifede yer alıyor ama bunu uygulayan ve alan avukat sayısının, çok çok çok az olduğunu tahmin ediyorum. Avukatlık ücreti, danışmanlık ücreti alımının nadiren olabileceğini zannediyorum” şeklinde konuştu.

“DEVLETİN RAHATLATICI TEDBİRLER ALMASI LAZIM”

Dava ücretlerinde yaşanan artış sonrası kişilerin hak arama sürecinden cayma ihtimalini de değerlendiren Tezsever, şöyle devam etti; “Hak aramanın bir bedeli olmaz. Hak aramak kutsaldır. Fiyatı ne olursa olsun hakkınızı sonuna kadar aramalısınız. Tabii ki her hizmetin az veya çok bir karşılığının olması gerekiyor. Zaten belirlenen tarifede avukatın yapacağı iş noktasında asgari bir fiyat belirlemesi çıkıyor. Fakat Türkiye’de mevcut ekonomik şartlar, çoğu kişinin avukatlık danışmanlık ücretleri asgari tarife olmasına rağmen o ücreti almakta, o ücreti ödemekte sıkıntı yaşadıklarını görüyoruz. Devletin burada öncelikle, bu noktada vatandaşı rahatlatıcı tedbirler alması lazım. Çünkü adalet, mülkün temeli. Sistemde adalet yoksa, bir toplumda adalet yoksa bu toplumun mutlu, huzurlu olması, sosyal barışın sağlanması mümkün değildir.”

“GEÇ KALAN ADALET, ADALET DEĞİLDİR”

Ekonomik koşullar nedeniyle, insanların haklarını arayamama noktasına gelmeleri halinde gerek avukatlık ücretlerinin gerekse yargılama giderlerinin toplumda hak arama bilincinin, hak arama isteğinin kaybolmasına neden olacağını hatırlatan Tezsever, şöyle konuştu; “Dolayısıyla mafyatik yapılanmalar ve oluşumlar daha fazla ortaya çıkmaya başlar. Nitekim sadece masraf yönüyle değil, çok uzun süren yargılama süreçleri de bu mafyatik yapıların ortaya çıkmasında en büyük sebeplerinden bir tanesidir. Düşünün bir dava açacaksınız, 5 seneye kadar bu süreç uzayacak. Yargıtay aşamasında değerlendirildiği zaman hatta 10 seneye kadar süren davalar oluyor. Seneler geçiyor hatta bir ömür geçiyor. Taraflar bu kadar uzun süre beklemek zorunda değil. Geç kalan adalet, adalet değil. O noktada gerek avukatlık ücretleri yönünden gerekse yargılama giderleri ve diğer yargı giderleri açısından ciddi anlamda adımlar atılmalıdır.”

“ADLİ MÜZAHARET SİSTEMİNDEN YARARLANILMALI”

Hukuk sistemi içerisinde, bir hakkın ileri sürülmesi veya savunulması için zorunlu olan masraf ve harçların varlığı, maddi olanağı bulunmayan, davasında haklı olan talepçinin dava masraflarından geçici olarak muaf tutulmasını öngören Adli Müzaheret sistemini hatırlatan Tezsever, “Eğer bir kişinin ücret ödeme noktasında gerçekten durumu yoksa zaten Adli Müzaheret dediğimiz bir sistem var. Devlet şu imkânı sağlamalı; vatandaş bir avukatla ücret sözleşmesi yaptığında gerçekten ücret ödeme noktasında bu imkânı yoksa ama hakkını araması için de bu gerekiyorsa, gerekirse devlet, o kişinin avukatlık ücretini peşin olarak ödemeli dava sonunda da karşı taraftan tanzim edildiği takdirde devlete bu geri ödenmeli. Bu imkân da getirilmelidir. Adli Müzaharet var ama her şeyi Adli Müzaharet başlığı altında değerlendirmemek lazım” ifadelerine yer verdi.

“AVUKATLIK ÜCRETLERİ İYİLEŞTİRİLMELİ”

Gelirlerinin artırılmasını bekleyen meslektaşlarına da gündeminde yer veren Tezsever, “Şu anda mevcut asgari ücretteki şartlar ile insanların yaşama imkanları oldukça sınırlı hale geldi. Dolayısıyla, avukatlık ücretlerinin iyileştirilmesinde fayda görüyorum. Ancak toplumun ekonomik şartlarını dikkate aldığımızda, vatandaş açısından ödeme sıkıntısı baş gösterebiliyor. Bu da hak arama özgürlüğünü ve bilincini kilitleyebilir. Tüm endişemiz bu yönde” dedi.

Tezsever, stajyer avukatların resmiyette aldıkları herhangi bir ücretin bulunmadığını da sözlerine ekledi.

Duygu TEKİN

 


HIZLI YORUM YAP