“Mücadeleden vazgeçmeyin”

“Mücadeleden vazgeçmeyin”

ABONE OL
Haziran 6, 2023 09:37
“Mücadeleden vazgeçmeyin”
6 Haziran 2023
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Hukuk Komisyonu Üyesi Av. Buse Duran, Antalya’daki kadın cinayetlerine ilişkin konuştu. Kadınların yalnız olmadıklarını hatırlatan Duran, “Şiddetin her türlüsüne maruz kalan kadınlarımızın, hukuki mücadelelerinden asla vazgeçmemeleri gerekir” dedi.

Kadın cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. Her gün bir yerlerde kadınlar öldürülüyor. Çocukların önünde dahi öldürülmekten kurtulamayan kadınlar için ölüm bir kaçınılmaz son haline geliyor. Gelinen noktada gözler ‘Uzaklaştırma Kararları’na çevriliyor. Cinayetleri önleme noktasında yetersiz kalan uzaklaştırma kararları, insanların hukuki yaptırımların caydırıcılık düzeyini ve güç oranını sorgulamasına neden oluyor.

“KADINLAR YAŞAM HAKKI İÇİN MÜCADELE VERİYOR”

Gazetelerin 3. sayfa haberlerine konu olan, Antalya’daki kadın cinayetlerine ilişkin konuşan TÜKONFED Hukuk Komisyonu Üyesi Av. Buse Duran, kadın cinayetlerini uzman gözüyle değerlendirdi. Son olarak Antalya’da yaşanan, “32 yaşındaki Metin Sümer, 4 çocuk annesi 30 yaşındaki eşini boynundan ve sırtından defalarca bıçaklayarak öldürdü” başlığı ile manşetlere taşınan kadın cinayeti konusunun, başlıkları değişse de aynı acı tabloyu gözler önüne serdiğini söyleyen Duran, “Başta Antalya olmak üzere, tüm kadın cinayeti haberi sonrası, hepimiz derinden üzülüyoruz. Her geçen gün artan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri vakaları ne yazık ki toplumumuzun kanayan yarası haline gelmiştir. Günümüzde hala kadınların yaşam hakkı için mücadele veriyor olmamızı kabullenmek zor olsa da neredeyse her gün kadın cinayeti haberi ile karşılaşmaktayız” dedi.

“KADININ HAKLARI VE HUKUKU İYİ BİLMESİ GEREKİR”

Kadına yönelik şiddetin en uç noktası olan kadın cinayetlerinin bireysel değil toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çeken Duran, “Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek, kadın cinayetlerinin önüne geçmek ve kadını her alanda güçlendirmek için adımlar atılmalıdır. Özellikle kadının iş dünyası, siyaset alanındaki engellerin kaldırılması gerekir. Toplumunda kadının güçlü olması toplumun da güçlü olmasını sağlayacaktır. Güçlü kadın, güçlü toplumdur. Kadının güçlü olması yani kendisini topluma ifade edebilmesi için hakları ve hukuku iyi bilmesi gerekir” diye konuştu.

“PSİKOLOJİK VE SOSYOLOJİK BAKIŞ AÇISI GEREKİYOR?”

Toplumun kadına bakışının değiştirilmesinin sağlanarak; psikolojik ve sosyal anlamda bilinçlendirmek adına ivedi düzenlemeler getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Duran, “Kadına yönelik toplumsal baskı ve psikolojik şiddetle mücadele edilmelidir. Psikolojik ve sosyolojik bir sorun olarak değerlendirilmesinin zorunlu olmasının yanı sıra konuya ilişkin olarak Ceza Hukuku bağlamında bir değerlendirme yapacak olursak, kişinin en temel haklarından biri olan yaşam hakkı hiçe sayılarak, kasten öldürme suçu meydana gelmiştir. Bu suç yaşayan her insan aleyhine işlenebilen serbest hareketli bir suçtur” şeklinde konuştu.

“KASTEN İNSAN ÖLDÜRMENİN CEZASI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETTİR”

Kanunun 82. maddesinde suçun nitelikli hallerinin düzenlendiğine değinen Duran, şunları kaydetti; “5237 sayılı TCK’nın 81. maddesinde kasten öldürmenin basit şekli düzenlenmiş olup cezası müebbet hapis cezası olarak belirlenmiştir. Kasten öldürme suçunun akrabalık ilişkisi olan kişiye karşı işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edildiğinden, olayda kasten öldürme suçunun nitelikli hali olan eşe karşı işlenmesi durumu söz konusu olacaktır. Bu madde hükümleri çerçevesinde kasten insan öldürmenin cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.”

“SUÇUN KADINA KARŞI İŞLENMESİ NİTELİKLİ HAL OLARAK EKLENDİ”

Nitelikli hallerin bir arada bulunması ceza tayini açısından rol oynadığına dikkat çeken Duran, şöyle konuştu; “Değinilmesi gereken önemli bir husus, Kanunda yapılan değişiklik ile 12.05.2022 tarihinde suçun kadına karşı işlenmesi de nitelikli hal olarak eklenmiştir. Haliyle olayda hem eşe hem de kadına karşı suçun islenmesi hali mevcut olduğundan birden fazla nitelikli halin bir arada bulunduğu görülmektedir. Somut olaya göre suçun oluş biçimi, kastın yoğunluğu, kullanılan araçlar gözetilerek cezanın alt ve üst sınırı açısından bir değerlendirme yapılacaktır.”

“YAŞAM HAKKI ULUSLARARASI ALANDA DA KORUNUYOR”

Kasten öldürme suçu ile korunan hukuki değerin yaşam hakkı olduğunu kaydeden Duran, şu ifadelerde değindi; “Bu hak Anayasamızın 17. maddesinde, ‘Herkes, yasama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir’ şeklinde güvence altına alındığı gibi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesi; ‘Herkesin yaşama hakkı yasanın koruması altındadır. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimse kasten öldürülemez’ şeklinde olup yaşam hakkının uluslararası alanda da korunduğunun bir göstergesidir.”

“TEDBİRLERİN İVEDİLİKLE ALINMASI ZORUNLULUK HALİNE GELDİ”

Yaşanan cinayet vakalarının, yaşam hakkı ihlalinin önüne geçmek adına etkin ve caydırıcı pek çok hukuki düzenlemelere gereksinim duyulduğunu bir kez daha gösterdiğine vurgu yapan Duran, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı; “Bireysel ve toplumsal düzeyde önleyici ve etkili tedbirlerin ivedilikle alınması kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Son olarak, kadınlarımızın yalnız olmadıklarını ve güç birliği, dayanışma ile bu vahim durumun son bulacağını, şiddetin her türlüsüne maruz kalan kadınlarımızın bu anlamda hukuki mücadelelerinden asla vazgeçmemeleri gerekir.”

Duygu TEKİN


HIZLI YORUM YAP