“Acil çözüm üretilmelidir”

“Acil çözüm üretilmelidir”

ABONE OL
Haziran 6, 2023 09:42
“Acil çözüm üretilmelidir”
6 Haziran 2023
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kadın cinayetlerini İstanbul Sözleşmesi çerçevesinde yorumlayan, TÜKONFED Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, “Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için acil çözüm üretilmelidir” dedi.

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, İstanbul Sözleşmesi yürürlükte iken kadınların uzaklaştırma kararları almalarının oldukça kolay olduğunu söyledi. Güllü, uzaklaştırma kararının alınma aşamasında kadının beyanının esas alındığını hatırlattı.

“TARAF DEVLETLERİ HUKUKÎ OLARAK BAĞLIYORDU”

İstanbul Sözleşmesi’nin sağladığı koşullara açıklamasında yer veren Güllü, “İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu  konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir. Sözleşmeyi imzalayan taraf devletleri hukukî olarak bağlamaktaydı” dedi.

“UZAKLAŞTIRMA KARARLARI KOLAYLIKLA VERİLMİYOR”

İstanbul Sözleşmesi’nin, kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenleme olduğunu söyleyen Güllü, “Şiddeti önleme sözleşmenin öncelikli vurgusudur. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılması sonrası ise kadına şiddeti önleme argümanlarından en büyüğü olan uzaklaştırma kararları artık kolaylıkla mahkemelerce verilmiyor. Tehdit ve şiddetin varlığının ispatlanması halinde uzaklaştırma kararları verilmekte. Bu noktada ise gerçekten tehdit altında ve şiddete uğrama hatta can güvenliği tehlikede olan kadın korumasız hale gelmektedir” diye konuştu.

“KADINLARIN SEVGİLİLERİNİ EVİNE ALDIĞINI İDDİA EDİYORLAR”

İstanbul Sözleşmesi’nin madalyonun öteki yüzünü oluşturan sorunlarına da dikkat çeken Güllü, “İstanbul Sözleşmesi’nin katı bir şekilde uygulanması halinde ise erkek tarafından evden uzaklaştırıldığı, kalacak yerinin olmadığı, kadının sevgilisini evine aldığı gibi itiraz ve şikayetlerle karşılaşılmakta” şeklinde konuştu.

“TEHDİT VE ŞİDDETİ İSPATLAYAMIYORSAK NE YAPACAĞIZ?”

İstanbul Sözleşmesi yürürlükte iken yapılan eleştirileri de dikkate alarak kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için acil çözüm üretilmesi gerektiğini ifade eden Güllü, TÜKONFED olarak bu konuda belirli çözüm önerilerine sahip olduklarını söyledi. Güllü, şu önerileri sundu; “Mahkemeler zaten şiddet ve tehdidin ispatlandığı durumlarda uzaklaştırma kararı vermektedirler. Tehdit ve şiddetin ispatlanamadığı yani delillenemediği durumlarda ne olacak? Mahkemeye başvuran kadının beyanı esas alınarak hiçbir delil olmasa dahi uzaklaştırma tedbir kararı verilmelidir.”

“MAHKEMENİN PSİKOLOĞU MAHKEMEYE RAPOR SUNMALIDIR”

Uzaklaştırma kararının en fazla 3 gün geçerli olması gerektiğini dile getiren Güllü, şöyle konuştu; “3 gün içinde yaptırım uygulanacak kişinin Adli Sosyal Psikolog raporunun alınması sağlanmalı. Mahkemenin psikoloğu bu kişinin şiddete eğilimli olup olmadığı, kadının şiddet görme riskinin olup olmadığına ilişkin raporu mahkemeye sunmalıdır. Yaptırım uygulanan kişi rapor almasından kaçınması halinde tedbir kararı devam ettirilmeli. Adli raporda kişinin şiddete eğilimli ve kadının can güvenliği riski olduğu belirtilmesi halinde tedbir kararı devam ettirilmeli. Adli raporda şiddet eğilimin ve kadının can güvenliği tehlikesinin olmadığı belirtilmesi halinde tedbir kararı kaldırılmalıdır.”

Güllü, 3 günlük sürede kamu otoritesi tarafından yaptırım uygulanacak kişinin 2 günlük barınma ihtiyacının ücretsiz olarak karşılanması gerektiğini sözlerine ekledi.

Duygu TEKİN


HIZLI YORUM YAP